Ustalık Gerektiren Kafaya Takmama Sanatı Kitap İncelemesi

Ustalık Gerektiren Kafaya Takmama Sanatı kitabına büyük umutlarla başladım. Kitabı elime aldığım dönem, kişisel gelişim zırvalığının yavaş yavaş farkına vardığım döneme denk geliyor. Çok fazla kişisel gelişim kitabı okuduğum için tekrara düşen çok fazla durumla karşılaştım. Ama siz ilk defa bu işlere kalkıştıysanız kitabın ekmeğini yersiniz. Kitabın ismi, kapağı, rengi çok çekici ve almamak gerçekten çok zor. Bir de insta’da ekmeği var bu kitabınjgjgj. Martı kitap incelemesi ile başladığımız kitap inceleme serisinin üçüncü kitabı: Ustalık Gerektiren Kafaya Takmama Sanatı

Diğer kitap inceleme yazılarım için tıklayın:

• Siddhartha Kitap incelemesi
• Bir Ömür Nasıl Yaşanır
• İstif Çağı
• Hayatın Anlamı
• Orijinaller Kitabı
• Koşmasaydım Yazamazdım
• Pürüzlü Mükemmellik
• Olumlu Sözcükler Etkili Sonuçlar
• Muhteşem Gatsby
• Bir Sanatçı Gibi Araklayın

Kitap bittiğinde böyle vaaoovluk falan pek bir aydınlanma olmuyor. Yani oley bee kafama takma devri bittiii gibi bi durum yok. İşte aralarda birkaç cümleler var. İnsanı düşünmeye sevk ediyor falan. Yani kitabı büyük beklentilerle almayın. Ama çerez bi kitap. Can sıkıntısında falan akar gider yani.

Kitabın yazarı Mark Manson’a gelirsek kendisi bir blogger. 2 milyona yakın takipçisi olan bir yazar. Nasip et be.. Mark Manson’un sevdiğim bir özelliği şu oldu. Genellikle kişisel gelişim kitaplarında pozitif düşünmenin mutlu hissettireceği, bulutlar üzerinde dertsiz tasasız muusmutlu dolaşacağımız falan yazılır. Mark Manson ise bunların gereksiz olduğunu, olumlu düşünceler kadar kötü hislerin de var olduğunu belirtmiş. Şöyle diyor kendileri, kötü hissettiğinizde bu histen kurtulmaya çalışmayın, duygunuzu kabullenin ve böyle hissetmemde bir sorun yok diyin. Kasmayın diyo yani, salın abi. Dünyaya mutlu olmak ve mutlu olmaya çabalamak için gelmedik. Zaten mutlu olacağız diye kasa kasa asla mutluluğu yakalayamaz olduk..

Ayrıca bu kitabı ustalık gerektiren karantinayı kafaya takmama sanatı şeklinde de okuyabiliriz 🙂 Nasıl yani? Efendim şimdi malum tüm dünya korona virüsten dolayı evlere kapanmış durumda. Zaman geçtikçe de karantina süreci artık katlanılmaz olmaya başladı. İşte tam da bu süreçte karantinada yapılacak aktiviteler kısmında imdadımıza kitap okumak yetişiyor.

Karantina günlerinde okunacak kitapların başında da ustalık gerektiren kafaya takmama sanatı kitabı geliyor tabii ki. Karantinada kitap önerileri olarak bu kitaptan başlayarak yine blogda da yazmış olduğum diğer kitapları okuyabilirsiniz.

Kitaptan altını çizdiğim 10 alıntı

Ustalık Gerektiren Kafaya Takmama Sanatı kitabını okurken elinizden fosforlu kalemi eksik etmemelisiniz. İşte kitabı okurken en çok beğendiğim 10 alıntı:

• Bizi neyi geri cevirdigimiz tanımlar. Hicbir seyi reddetmezsek, kimligimiz yoktur anlamına gelir.
• Mutluluğun nedenini aramaya devam ederseniz asla mutlu olamazsiniz. Yaşamin anlamini ararsaniz asla yasayamazsiniz. Ya da basitçe: Cabalamayin.
• Daha pozitif bir deneyimi arzu etmenin kendisi negatif bir deneyimdir. Ve paradoksal olarak, insanin negatif deneyimini kabul etmesinin kendisi pozitif bir deneyimdir.
• Daha iyi bir yaşamın anahtari daha fazlasina sahip olmaya .abalamak degildir; daha aza önem vermektir, gerçekten doğru ve o anda onemli olana aldirmaktir.
• Teksas’da şöyle bir deyiş vardir: ” En yuksek sesle havlayan en küçük köpektir “
• “Her şeyi iyi tarafından görmek” gibi bir şey söylenmekteyse de, gerçek şu ki hayat bazen berbattır ve yapabileceğiniz en sağlıklı şey de bunu kabul etmektir.
• Hayatımızdaki olaylara tepki göstermemek de tepki göstermenin bir şeklidir.
• Siz ne yaparsanız yapın, hayat başarısızlıklarla, kayıplarla, pişmanlıklarla doludur ve ölüm vardır.Hayatın önünüze çıkardığı tüm bu tatsızlıkları kabullendiğinizde yenilmez olursunuz. Neticede ıstırabı aşmanın tek yolu önce ona katlanmayı öğrenmektir.
• “Eskiden düşüncelerini o kadar önemsediğimiz insanlar artık yaşamımızda değillerdir.”
• Yerine çakılıp kalma. Bir şeyler yap. Yanıtlar gelecektir.

Instagram’a da bekleriz: macitilla